Genelkurmay Başkanlığı’na
Özür dilerim. Seni oyalayıp durduğumun farkındayım. Fikirlerim, duygularım her gün değişiyor. Ama bil ki hep aklımdasın. Emin ol ben de sana net konuşabilmek isterdim ama bir günüm bir günümü tutmuyor. Hayatım çok karışık ve senin hep orada olman, belki de benden beklentilerin, her şeyi daha da karmaşık hale getiriyor. Kendimi acındırmak istemiyorum ama geçmişimi biliyorsun.
Senden beni anlamanı ve saygı duymanı beklemiyorum. Çünkü biliyorum, sen benim gibi değilsin. Keskin ve şaşmaz doğruların var. Kendinden taviz vermemeni ve isteklerini her yoldan açıkça bildirmeni çok seviyorum. Biraz kafamı toparlamama izin ver, sen de takdir edersin ki altı ay çok uzun bir süre. İnşa etmeye çalıştığım bir hayatım, bana ihtiyacı olan bir kedim ve öylece bırakıp gidemeyeceğim sorumluluklarım var. Ama şunu bilmeni isterim ki, olayların buraya gelmesinde tek suçlu ben değilim.
Evet belki senden kaçıyorum, karmaşık sinyaller veriyorum ama bunda senin baskılarının da payı var. Bana-kendimi-ifade-etme-alanı-tanımıyorsun! Şunu bilmeni isterim ki hiçkimse mükemmel değil, hele ben hiç değilim. Eğer bir gün iki yüz bin tl param olursa, emin ol bunu sana vermem. İlişkimizi yakmak pahasına vermem. O yüzden senden bu tutumu değiştirmeni, konuya sağduyu ile yaklaşarak açık iletişim ilkesi çerçevesinde her şeyi karşılıklı tekrar değerlendirmeyi teklif ediyorum. Bu hikaye ikimiz de yordu. Ben inanıyorum ki eğer duvarlarımızı yıkıp birbirimizi gerçekten dinlersek iki tarafın da (maddi-manevi) tatmin olabileceği ortak bir zemine ulaşabiliriz.
Sevgiler,
ACB